Çalıştayın açılış programı 11 Nisan 2025 tarihinde yapıldı. Çalıştaya Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Azerbaycan Milli Meclisi Milletvekili Tenzile Rüstemhanlı, Türk Eğitim Sen Genel Merkez Yöneticileri ve çok sayıda eğitimci katıldı.
Öğretmen odalarının taleplerini geleceğimizi emanet edeceğimiz evlatlarımızın ihtiyacı olarak görmek zorundayız.
Çalıştay programının açılış konuşmasını Genel Başkanımız Talip Geylan yaptı. “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” öğretim programlarının, eğitim sistemimizin geleceğini doğrudan ilgilendirdiğini belirten Geylan; öğretim programlarının, öğrencilerimizin akademik başarılarının yanı sıra milli bilinç, kültürel derinlik ve ahlaki değerler ile donatılmasının en temel aracı olduğunu kaydetti.
Bu derece hayati öneme sahip bir sürecin, gelişmiş toplumlarda olduğu gibi katılımcı, şeffaf ve bilimsel esaslara dayalı şekilde yürütülmesi gerektiğine vurgu yapan Geylan, “Bugün dünyanın en gelişmiş ülkelerine baktığımızda, ortak noktalarının güçlü ve adil bir eğitim sistemine sahip olmaları olduğunu görüyoruz. Eğitime yapılan her yatırım, ülkelerin insan kaynağını güçlendirerek hem ekonomik hem sosyal kalkınmayı beraberinde getirmektedir. John Dewey’in ifade ettiği gibi, ‘Eğitim yaşama hazırlık değil, yaşamın ta kendisidir.’ Eğitim; bireyin kendi potansiyelini tanımasını, toplumsal sorumluluğunu üstlenmesini ve geleceğe yön verme kudretini kazanmasını sağlayan bir süreçtir. Bu süreci yönetmekle görevli olan öğretmenlerimiz ve eğitim çalışanlarımız, yalnızca ders anlatan kişiler değil, geleceği inşa eden mimarlardır. Bu bağlamda öğretmenlerimizin ve eğitim çalışanlarımızın haklarının korunması, çalışma ortamlarının iyileştirilmesi, özlük haklarının geliştirilmesi, yalnızca onların refahı için değil, aynı zamanda eğitim sistemimizin başarısı için de hayati önemdedir. Öğretmen odalarının taleplerini sadece eğitim çalışanlarının sesi olarak değil, geleceğimizi emanet edeceğimiz evlatlarımızın ihtiyacı olarak da görmek zorundayız. Türk Eğitim-Sen olarak, bu bilinçle hareket ediyor; öğretmenlerimizin her türlü talep ve sorununu ciddiyetle ele alıyor, çözüm odaklı, ilkeli, kararlı ve öncü sendikal bakışla gerekli tüm çalışmaları en güçlü şekilde sürdürüyoruz” dedi.
İçeriği ve hedefleri bakımından milli, yöntemi ve araçları bakımından bilimsel ve çağdaş bir eğitim sistemi vurgusunu her fırsatta yapıyoruz.
Türk Eğitim Sen olarak, her zaman içeriği ve hedefleri bakımından milli, yöntemi ve araçları bakımından bilimsel ve çağdaş bir eğitim sistemi vurgusu yaptıklarını dile getiren Geylan, yeni müfredatın öğretim programlarının hazırlanma ve uygulama süreci bütüncül bakışla değerlendirildiğinde bazı soru işaretleri doğurduğunu söyledi.
Sürecin oldukça hızlı ilerlemesi, öğretmenlerin, akademisyenlerin ve eğitim sendikalarının tam anlamıyla sürece dâhil edilmemesi; sahada uygulama zorluklarının doğmasına neden olmuştur.
Geylan şunları kaydetti: “Türk milletinin kültürel kodlarına ve tarihine uygun kavram ve ifadelerin yer alması, öğrencilerin ders yükünün azaltılması ve pratiği önceleyen tedbirlerin alınmış olması bakımından olumlu yönlerini dile getirerek hakkını teslim ettiğimiz yeni müfredatın öğretim programlarının hazırlanma ve uygulama süreci, ne yazık ki, bütüncül bakışla değerlendirince eğitim camiasında bazı ciddi soru işaretleri doğurmuştur. Sürecin oldukça hızlı ilerlemesi, eğitimin gerçek aktörleri olan öğretmenlerin, akademisyenlerin ve eğitim sendikalarının tam anlamıyla sürece dâhil edilmemesi; sahada uygulama zorluklarının doğmasına neden olmuştur. Türk Eğitim-Sen olarak bizler, bu programların içeriği, kazanımları, hazırlanacak eğitim materyalleri ve uygulama esaslarıyla ilgili olarak hem sahadan gelen verileri hem de bilimsel değerlendirmeleri bir araya getirerek 5 Mayıs 2024 tarihinde kapsamlı bir değerlendirme raporu hazırladık. Bu raporumuz, öğretmenlerimizin görüşlerini içeren anket çalışmalarıyla desteklenmiş, yüzlerce eğitim çalışanının sahadan bildirdiği gerçek sorunları veriye dönüştürerek somutlaştırmıştır. Bu rapor yalnızca eleştiri değil; çözüm odaklı öneriler de sunan, geleceğe dönük stratejik bir doküman olmuş muhatapları ile de paylaşılmıştır. Bugün burada düzenlediğimiz çalıştay, bu sürecin doğal bir devamıdır. 2025 yılı başı itibariyle başlayan süreçle birlikte sonuç raporlarının değerlendirileceği bu çalıştay öncesinde Türkiye’nin dört bir yanında düzenlenen il ve bölge bazlı çalıştaylarda öğretmenlerimiz, alan uzmanları ve sendikamız temsilcileri bir araya gelerek hem mevcut programları değerlendirmiş hem de önerilerini rapor haline getirmiştir. Bu raporlar, Genel Merkezimizde kurulan değerlendirme komisyonları tarafından analiz edilerek birleştirilmiş ve şimdi de siz değerli katılımcıların nihai değerlendirmesine sunulacaktır.”
Ülkemizin kurucu değerleri ile ilgili olarak ilave edilmesi gereken alanların olduğu açıkça görülmektedir.
Genel Başkan Talip Geylan, tarih, matematik, hayat bilgisi, din kültürü gibi pek çok alanda hem kazanım hem uygulama hem de içerik açısından değiştirilmesi, eklenmesi, bağlaştırılması gereken alanlar olduğunu belirterek, “Özellikle ülkemizin kurucu değerleri ile ilgili olarak ilave edilmesi gereken alanların olduğu açıkça görülmektedir” dedi.
Öğretmenlerimiz birçok yeni iş yükü ile karşı karşıya.
Öğretmenlerin ya haftalık ders saatleri artırılmalı ya da maaş karşılığı okutulan mecburi ders yükleri azaltılmalıdır.
Yeni program ile özellikle Türkçe, Türk Dili ve Edebiyatı ve gelecekte yabancı dil öğretmenlerine yönelik ölçme değerlendirme yükünün son derece arttığını söyleyen Geylan, şunları kaydetti: “Öğretmenlerimiz bir yandan müfredata uygun ders planları hazırlarken diğer yandan yazılı sınav, etkinlik değerlendirmesi, metin çözümlemeleri, gelişim raporları ve analiz tabloları gibi birçok yeni iş yüküyle karşı karşıyadır. Bu yük, öğretmenlerimizin asli görevlerine odaklanmasını zorlamakta ve doğal olarak eğitim niteliğini düşürmektedir. Bunun çözümü olarak bu dersleri yürüten öğretmenlerimizin ölçme değerlendirme süreçlerine ayırdıkları zaman için ya haftalık ders saatleri artırılmalı ya da maaş karşılığı okutulan mecburi ders yükleri azaltılmalıdır. Adaletin sağlanması konusunda üniversitelerde uygulanan sınav kâğıdı okuma ücretine benzer şekilde, bu derslerde görev yapan öğretmenlerimize ilave bir ölçme değerlendirme ücreti ya da ders hazırlık ödeneği takdir edilmesini öneriyoruz” dedi.
Bakanlık tarafından gönderilen örnek soruların ve ölçme araçlarının sahada olması gerektiği gibi karşılık bulmadığının, senaryo temelli yaklaşımın uygulamada zorluklar doğurduğunun il çalıştay raporlarında açıkça ifade edildiğini de kaydeden Geylan, “Bu durum hem öğretmenleri hem de öğrencileri zor durumda bırakmakta; ölçme sistematiğini sarsmaktadır. Talebimiz şudur: Ölçme değerlendirme süreçleri, öğretim programlarıyla uyumlu şekilde, öğretmen görüşlerine dayalı biçimde yeniden yapılandırılmalıdır” dedi.
17 komisyon ve her ders için ayrı ayrı 22 ders ekseninde detaylı analizler yapacağız.
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Değerlendirme ve İzleme Çalıştayı kapsamında 17 komisyon ve her ders için ayrı ayrı 22 ders ekseninde detaylı analizler yapılacağını ifade eden Geylan, bu çerçevede, ilgili ders programlarının, ders kitaplarının içeriklerinin, etkinliklerin titizlikle inceleneceğini, ölçme ve değerlendirme yaklaşımlarının mercek altına alınacağını bildirdi.
Komisyonların, müfredatın ön plana çıkarılması gereken güçlü yönleriyle birlikte geliştirilmesi elzem alanları belirleyeceğini söyleyen Geylan, özellikle ölçme ve değerlendirme süreçlerindeki aksaklıkları ortaya koyarak çözüm önerileri sunacağını kaydetti. Ders kitaplarının da değerlendirileceğini, içeriklerin milli değerler ve kültürel birikim çerçevesinde öğrencilere aktarılma biçiminin ayrıntılı şekilde tartışılacağını vurgulayan Genel Başkan Talip Geylan, “Ders programlarının eksik yönleri ortaya konulacak; uygulamada karşılaşılan güçlükler tespit edilerek çözüm yolları sunulacaktır. Tüm bu değerlendirmeler ışığında programların nasıl güncellenmesi gerektiği, ders kitaplarının daha nasıl iyileştirilebileceği ve ideal bir eğitim için müfredatın nasıl şekillendirilmesi gerektiği somut önerilerle ortaya konulacaktır İnanıyorum ki, bugün burada, milletimizin maarif davası için ortak aklı inşa ediyoruz. Sözümüzü söylemekten, çözümümüzü sunmaktan ve doğrunun yanında olmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.” diye konuştu.
Genel Başkan Talip Geylan’ın ardından Azerbaycan Milli Meclisi Milletvekili Tenzile Rüstemhanlı da bir konuşma yaptı. Protokol konuşmalarının ardından komisyon çalışmaları başladı.
Öte yandan çalıştayın ardından elde edilecek bulgular ve öneriler, bir sonuç raporu haline getirilerek, Millî Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere TBMM, Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu ve diğer ilgili kurumlarla paylaşılacak.



















